Takım Çalışmasına Yatkın mısınız?
“Takım çalışmasına yatkın mısınız?”
Zırva!
Yok kardeşim öyle bir şey! Canlı olmanın fıtratında öyle bir şey yok! Metrobüse, metroya binerken bile “önce ben bincem” diyen adam, “Takım çalışmasına yatkın mısınız” sorusuna bir cevaplar veriyor ki sorma… Sanırsın ki her akşam bir sosyal sorumluluk projesinde görev alıyor.
Kadınlar ve erkekler, yeni mezunlar ve emekliler; durun ve sesime bir kulak verin. Takım çalışmasına yatkın olmak genlerimizde yok genlerimizde!
İnanmıyor musun? Şimdiye kadar olan hayatının bir yerinde hiç mi “cool” bir duruşun olmadı? Ya da ne bileyim ara sıra “bırakıcam ulan ben buraları! Gidicem tek başıma yaşıycam” diye bağırmıyor musun? Pardon? Tek başına mı?
E bak kendin söylüyorsun işte! En garip anların, en ilginç fikirlerin en en enlerin hep tek başınayken geliyor aklına… Tek başınayken mutlusun, özgürsün ve üretkensin. “Ya abi bana bıraksalar var ya…” Bıraksınlar tamam. Bu değil mi tek olmak?
“bu bir takım oyunuuuu!” (This is Sparta şeklinde okuyunuz) haykırışlarının arasında gaza gelen minik takımların üyelerinin toplamından daha fazla kazanan başka bir kişi varsa, bana orada “takım oyunu” olayından bahsederseniz karşınızda koca bir NAH alırsınız (NAH: Nasıl anlatabilirim halimi).
Takım oyunu denince akla gelen sporlardan ilki olan futbolda bile “en iyi kaleci” diye bir şey var birader. Bak futbolcuları kategorilerine göre ayırmış sonra da gitmiş tüm kalecileri karşılaştırmış. Sonra neymiş efenim? Futbol takım sporuymuş. Mih mih (Gülünüz).
Yalan dostum takım diye bir şey yok. Olsa bile en iyi haliyle bir Metallica gibi olurlar (onda bile birilerini hayal kırıklığını uğratırlar).
En iyi takım, sadece senden oluşan takımdır. Hiç kendini kandırıp da “BEN” i “BİZ”, “ME” yi “WE” yapma. Bırak o BEN orada kalsın yahu.
Tek tip insan modelinden hoşlanmazsın ama takım ruhunu prensibini benimsersin ha? Bu ne yaman çelişki yahu! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Eğer bir takıma dahil olman için sana özgürlük vaat ediliyorsa şunu hatırla: Satmak, elinde olan bir şeyi olmayan bir şeyle değiştirmektir.
Peki, sen özgürlüğün karşılığında ne veriyorsun?
Hadi yine “ilk” uyanan sen ol.
bende is görüşmelerinde(hangi iş görüşmesiyse O!) hep demek istemişimdir.
hocam bunlar işte kraldan çok kralcı olması istenilen bir düzenden geliyor
şirketler bile kraldan çok kralcı arıyor
yok söyle olmalısın
yok böyle olmalısın
konu STAJER hocam…
stajer… stajer…
pağa…pağa yooooookkk…
Merhaba Hocam.
Gene güzel bir yazı ile karşımızdasınız 🙂
Yoruma hemen dalmak istiyorum ve bence bir takım çalışmasının var olduğunu savunuyorum sadece takım çalışmasının oluşmaması dış etkenlerdir.
Çok klişe olacak ama en basit bir elin nesi var iki elin sesi var cümlesinden de anlaşılacağı gibi tek insan bir yere kadar ilerleyebilir. Takım çalışması şart ama soru geliyor hemen:)
SORU 🙂 şartların süper olduğu bir firmada kendinizi hayal edin örnek 100.000TL maaş, YALAKALIK, bencilli, fesatlık, kıskançlık ve adam satmayan bilmeyenler ile yan yana x bir firmada yazılım geliştiriyorsunuz iş yetiştirme sürenizde yok kafanız rahat makara süper siz ve üç beş kişi bir takım oluşturmuş ve proje yapıyorsunuz peki böyle bir ortamda takım çalışması olmaz mı?
Herkes işini yapar (kafada şeytanlık geçmez ise) eşit çalışır rahat ortamda olursa bunu ister takım çalışması, ister takım oyunu, ister takım diyelim bence oluşur.
Futbolcu golü kendi atmak ister yani bencildir pas vermez orada takım oyunu (çalışması) biter.
Bana bıraksalar ben yaparım diyenler bile bir yere kadar ilerler ve patlar.
Takım çalışması iyidir olmalıdır ama o takımı sırtlamak inanmak ve başarıya doğru hep bir beden gibi hareket etmek aynı beyin gibi düşünmek ile olur.
Not: İnsanoğlu böyle düşünme yeteneğine sahip olmadığı için bencil olduğu için takım çalışmasına kimse yatkın değildir 🙂 Savunduğum tezi işte tam burada çürütüyorum.
iyi dileklerimle 🙂